ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

KOCAELİ TARİHİ

 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KOCAELİ
kocaeli
türkiye kocaeli
kocaeli ili tarihi
Tarihçe

Kocaeli ilinin M.Ö. XII. yy’a kadar olan dönemi karanlıklar içindedir. Tarihçiler, bölge başlangıç tarihini M.Ö. XII. yy. olarak kabul etmektedir.
Bölgede, ilk yerleşimlerle ilgili tespitler M.Ö. VIII. yy’a ait olup, bu dönemde adı bilinen en eski yerleşme birimi Astakoz’dur. Astakoz M.Ö. VIII yy. sonlarında Megaralılar tarafından kurulmuş bir Yunan kolonisidir. İzmit’in çekirdeğini teşkil eden Astakoz kenti, Bitinya krallığı döneminde (M.Ö. 262) Nikomedia adı ile bugünkü İzmit’in yerini almıştır.
Yunan döneminde orta büyüklükte bir kent olarak görünen il, Roma devrinde önemli bir merkez haline gelmiş ve hızla gelişmiştir. Roma imparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla Bizans hakimiyetine giren şehir, depremlerin de etkisiyle ihmale uğramış ehemmiyetini kaybetmiştir.
Anadolu’nun Selçuklu hakimiyetine girdiği XI. yy’da Nikomediya Selçuklulara geçmiş, ancak Haçlı seferleri sırasında tekrar Bizans’a katılmıştır.
Tarih boyunca birçok medeniyete merkez ve ev sahipliği yapan ilimiz (İzmit), Orhan Gazi zamanında Türk Komutanlarından Akçakoca tarafından fethedilerek ilk defa Osmanlı Devletine katılmış ve 1337’de kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girmiştir. İzmit’in ilk fatihi Akçakoca’nın mütevazı anıt mezarı Kandıra ilçesinde bulunmaktadır.
Birinci Dünya Savaşında İngilizler ve Yunanlılar tarafından işgal edilen İzmit, 28 Haziran 1921 de düşman işgalinden kurtarılmış, 1924 yılında ise İl olmuştur.
İlimiz Merkez İlçe İzmit Kozluk Mahallesi İstasyon Caddesi üzerinde bulunan Eski Gar Alanı , 21 dönüm olup planı Alman Otto Ritter tarafından çizilmiş, 1873-1910 tarihleri arasında alan içindeki yapılar inşa edilmiştir.
 Eski Gar ve Ambar Binaları bir bütün halinde değerlendirilmiş, restorasyon çalışmaları tamamlanarak Eski Gar Binası Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, kompleks içinde kalan Ambar Binası ise Restaurant olarak hizmet vermektedir. Bu alanın eski demiryolu güzergahında bulunması nedeniyle düzenlenen vagon restaurant Türkiye’de ilk örneklerindendir. Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi olarak hizmet veren alan içinde Tamir Atölyesi, Su Deposu, Lojman Binası yer almaktadır.
 İki adet Tekel Deposu birleştirilerek (Arkeolojik ve Etnografik eserler için) teşhir salonları oluşturulmuştur. Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesinde Paleolitik, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir.